Haberler


haber
26 Şubat 2016

TABGİS, 27 Şubat Cumartesi günü Ankara Sheraton Otel’de ülke genelinde akaryakıt ve LPG piyasalarında faaliyet gösteren bayi dernekleri, sendika il temsilcilerinin katıldığı bir istişare toplantısı düzenledi.

Toplantıya katılan sektör temsilcileri, güncel konular hakkında görüşlerini dile getirip, illerinde yaşanan sektörel sorunları aktardı ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Tam gün süren toplantının ardından Göksu Lokantası’nda akşam yemeği yendi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar, toplantıda akaryakıt sektörünün yakın geçmişinden yola çıkarak bu süre içinde uygulamaya giren bazı düzenlemeler ile düzenleme çalışmalarının sektöre kısa ve uzun vadede etkilerinin tartışılmasının amaçlandığını söyledi. Zülfikar, “Bu çerçevede TABGİS’in toplantısı ile sektörel derneklerin ve münferit temsilcilerin bir araya gelerek güncel konuları değerlendirmesi ve çözüm önerilerini paylaşmaları sektörümüzün geleceğinin şekillendirilmesinde çok değerli bir kılavuz çalışma olarak yer alacaktır” şeklinde konuştu.  

“Fiyat Metodolojisi Serbest Piyasa’ya Aykırı Bir Düzenlemedir”

Yürürlükte olan fiyat metodolojisinin; tavan fiyat uygulamasını sürekli hale getiren bir düzenleme olduğunu, tavan fiyat gibi bu uygulamanın da Serbest Piyasa’ya aykırı olduğunu kaydeden Zülfikar, TABGİS’in Fiyat Metodolojisine karşı açtığı davanın halen devam etmekte olduğunu bildirdi.

“Toplam Brüt Kâr Marjı 59,5 Kuruş Olmalıdır”

Akaryakıt sektöründeki mevcut duruma bakıldığında bir istasyonun ayakta kalabilmesi için günde en az 12 bin 500 litre satış yapması gerektiğini belirten Zülfikar, Türkiye’de istasyonların günlük satış ortalamasının ise 4 bin 700 litre olduğunu ifade etti. Bayi ve dağıtıcı ortalama brüt kârının 48 Krş./Lt. olduğunu söyleyen Zülfikar, enflasyon oranına göre hesaplandığında toplam brüt kâr marjının 59,5 kuruş olması gerektiğine dikkat çekti.

“Taban Fiyat da Uygulanmalıdır”

Zülfikar, kaçak ve hileli akaryakıtın neden olduğu yıkıcı fiyatın önlenmesi için Kanundaki “Taban Fiyat” mekanizmasının çalıştırılması gerektiğini, hem tavan fiyat hem de taban fiyatın hangi hallerde uygulanacağına ilişkin olarak ise; kanunun yeteri kadar açık olmadığını ayrıca piyasa müdahalesine sebep olabilecek ihlalin tespitinin hangi kurum tarafından yapılacağının da (Rekabet Kurumu mu? EPDK mı?) belirlenmesi gerektiğini kaydetti.

“İstasyon Yatırımları için ‘Fizibilite Raporu’ Zorunlu Olmalıdır”

İstasyon yatırımları için günümüz uygulamalarında ihtiyari ve neredeyse el yordamıyla yapılan Fizibilite Raporu’nun zorunlu hale gelmesi gerektiğini kaydeden TABGİS Başkanı, sağlıklı rekabetin sağlanabilmesi için akaryakıt istasyonlarının fizibilitesinin bilimsel ölçütlerle yapılarak EPDK’ya sunulması ve yatırım için ön onay alınmasını sağlayacak düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirtti.

“Mesafe Tahdidi Korunmalıdır”

Yatırım etüdünün güvenilirliği noktasında akaryakıt ve LPG istasyonları arasında uygulanan mesafe tahdidinin korunması gerektiğinin altını çizen Zülfikar, istasyonlarda aranan 1 kilometrelik mesafenin 1 km yarıçapına çıkarılması gerektiğini ifade etti.

“Dağıtım Şirketlerinin Lisans Kriterleri Arttırılmalıdır”

TABGİS Başkanı Zülfikar, dağıtıcıların kendileri adına işletecekleri istasyon sayısının kendi pazar paylarının yüzde 15’ini aşmamasının önemli bir kriter olduğunu ancak dağıtım şirketlerine en az 5 bayiden oluşan bayi teşkilatı kurma zorunluluğunu yeterli görmediklerini, bunun en az 50 bayiye yükseltilmesi gerektiğini belirtti.

“TÜPRAŞ Fiyatlarının Bayiler Tarafından Kolaylıkla Görülmesini Sağlayacak Düzenleme Yapılmalıdır”

Bayilerin ana dağıtım şirketleriyle kâr paylarının ne şekilde dağıldığını gizlenen rafineri fiyatları nedeniyle sağlıklı olarak hesaplayamadıklarını söyleyen Zülfikar, rafineri çıkış fiyatını ortalama olarak temsil edecek bir fiyatın hem sektöre hem de kamuoyuna açıklanmasının şeffaflığı temin edecek ortamın ise yasal düzenleme ile sağlanması gerektiğini söyledi.

“Vergi Politikaları EPDK Tarafından da Gündeme Alınmalıdır”

TABGİS Başkanı, EPDK’nın sektöre etkisi nedeniyle akaryakıt ürünlerinden alınan ÖTV’nin düzenlenmesine yönelik çalışmaları gündemine alması gerektiğini, konunun Maliye Bakanlığı ve sektör temsilcileriyle masaya yatırılmasında koordinasyonu sağlamasının beklenmekte olduğuna vurgu yaptı. Zülfikar, daha önce TABGİS tarafından da önerildiği gibi ÖTV’nin ürünler arasında dengelenmesi ile ürün fiyatlarının düşeceğine, tüketimin artmasıyla devletin vergi gelirinin de artacağına dikkat çekti.   

“Kaçak Akaryakıt Tanımı Değiştirilmeli, Ulusal Marker “Tek Kriter” Olmaktan Çıkarılmalıdır”

Ürün hiç ulusal marker içermiyorsa doğrudan kaçak akaryakıt olarak kabul edilmesi gerektiğini ancak yeteri kadar ulusal marker içermiyorsa; bayi stok hareketleri, alış-satış faturaları, yazar kasa “Z” raporları ve otomasyon sistemi verilerinin incelenmesi gerektiğine vurgu yapan Zülfikar, cezai işlemlerin uygulanmasında TÜBİTAK’tan gelecek raporların sonucunun beklenmesi gerektiğini, böylece şimdiye kadar bu konuda pek çok örneği bulunan haksız cezalandırmaların önüne geçilebileceğini ifade etti.

“Tüm Lisans Sahipleri Zorunlu Otomasyon Sistemine Geçmelidir”

Zülfikar, kaçakçılığın önlenmesi amacıyla uygulanan otomasyon sisteminin sadece akaryakıt istasyonlarında değil, akaryakıt ve LPG dağıtıcılarının yanı sıra LPG istasyonlarında da uygulanması gerektiğini belirtti.

“LPG Sorumlu Müdür Uygulaması Kaldırılmalıdır”

Otogaz istasyonları için zorunlu olan sorumlu müdür uygulamasının işlevini yitirmiş olduğunu ve kaldırılması gerektiğini belirten Zülfikar, bu uygulamayı en iyi ikame edebilecek iş tanımının İş Güvenliği Uzmanı olduğunu belirterek zorunluluğun bu kapsam içine dahil edilmesinin yeterli olacağını söyledi.

“TMGD Uygulamasına İlişkin Genelge Yayımlandı”

Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı uygulamasına ilişkin geçtiğimiz günlerde yayımlanan genelgeye de değinen Zülfikar, genelgede sektöre yönelik olarak daha önce TABGİS’in bayileri bilgilendirdiği yönde bir açıklama yapıldığının altını çizdi.

Genelgeye göre bayilerin dağıtıcılardan aldığı akaryakıt, LPG, CNG ve LNG vb. tehlikeli maddeleri kendi istasyonlarına ait depolara boşaltmadan üçüncü kişilere toptan satış yapmaları ve bu şekilde satış yapılan miktarı yıllık 50 ton ve üzerinde olanlar için TMGD zorunluluğunun 1 Temmuz 2015 tarihi itibariyle başladığı, bu tür satışları olmayan istasyonlar için ise 1 Ocak 2018 tarihi itibariyle başlayacağı belirtildi.

 

© 2019 Her hakkı saklıdır. Türkiye Akaryakıt Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri İşveren Sendikası