EPDK'nın akaryakıt sektöründe promosyon kısıtlamasına ilişkin kararının detayları açıklandı. Buna göre;
1) 31/01/2011 tarihinden itibaren, akaryakıt ve madeni yağ satışlarında; bardak, tabak, jilet, deterjan, oyuncak, dergi, gazete, kontör gibi sair adlarla yapılan veya banka ve sadakat kartları vasıtasıyla verilen katalog veya ayni promosyon kapsamındaki her türlü maddi ürünün promosyon olarak dağıtımı yasaklandı. Ancak daha önce müşteriler tarafından toplanan veya puanlar karşılığı biriken ve ayni promosyon yasağı kapsamında bulunan maddi ürünlerin müşteriye teslimatı 31/1/2011'den sonra da yapılabilecek.
2) Doğrudan veya banka ve sadakat kartları vasıtasıyla akaryakıt verilmesi ile akaryakıt istasyonlarında verilen yıkama, yağlama, antifriz değişimi gibi hizmet promosyonlarına devam edilebilecek.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun; 31/01/2011 tarihinden itibaren akaryakıt ve madeni yağ satışlarında; hizmet ve finansal promosyonlar hariç, hediye, eşantiyon, kampanya ve sair adlarla promosyon yapılmamasına ilişkin aldığı karar bayilerin üzerinde oluşan promosyon maliyetinin yükünü almaya yeterli görülmemektedir.
Akaryakıt piyasasında operasyonel maliyetlerin azaltılması ve tüketici lehine rekabetin arttırılması çalışmaları kapsamında sadece mal promosyonlarının yasaklanması karşılık akaryakıt satışları sonucu bankaların kredi kartlarından ve ana dağıtım şirketlerinin sadakat kartlarından puan yüklenmesi gibi finansal promosyonlar ile aslında istasyonların ek gelir kalemi olan ancak bugün vardığımız noktada promosyona dönüşen hizmetlere yönelik herhangi bir sınırlama getirilmemesi akaryakıt bayilerinin yıllardır konuyla ilgili beklentilerine çare olamamaktadır.
Sendikamız özellikle son dört yıldır akaryakıt bayilerinin üzerinde çok ağır bir yük olan ana dağıtım şirketlerinin merkezi sistemle yürüttükleri promosyonlarının rekabet koşullarımızı kısıtladığını açıkça ifade etmektedir. Sağlıklı rekabet koşullarının sağlanması için EPDK’dan gerekli yasal düzenlemeyi sağlamasını ve bu uygulamadaki rekabetin merkezi sistemle değil bayilerin kendi inisiyatiflerine bırakılarak düzenlenmesi gerektiğini pek çok defa raporladık.
Dolayısıyla, akaryakıt sektöründe promosyon uygulmalarına belirttiğimiz çerçevede bir sınırlama getirilmediği sürece promosyonlar devam edecek ve bu konudaki maliyet yükünün bayi üzerinden kalkması mümkün olamayacaktır.
Burada önemle belirtmek isteriz ki; Akaryakıt ürünlerinin ülkemizde diğer ülkelere kıyasla en pahalıya satılması akaryakıt bayilerini de hem tüketici vasfıyla hem de zamların bayilerin sermaye giderlerini arttırması dolayısıyla rahatsız etmektedir. Ancak, burada hedeflenen nedir? Önce bunu kararlaştırmak ve anlamak gerekiyor. Eğer kamu otoritelerimiz fiyatların düşürülmesini halkın alım gücü oranıyla paralel bir düzeye getirmek istiyorlarsa bu sadece sektörümüzdeki promosyonların kısıtlanması yoluyla ulaşılabilecek bir sonuç olmayacaktır.
Bizi bu sonuca ulaştırabilecek iki yol bulunmaktadır. Birincisi, mevcut fiyat metodolojisi üzerinden giderek ÖTV oranının düşürülmesi, ikincisi ise; fiyat metodolojisinin değiştirilerek ÖTV üzerinden KDV alınması formülünden vazgeçilmesi ve bu suretle benzinlerde 33 kuruş, motorinlerde 22 kuruşluk indirimin sağlanmasıdır. Bu gerçekleştikten sonra sektördeki diğer kısıtlama ve/veya düzenlemeler neticesinde bayi ve ana dağıtım şirketlerinin gider kalemlerinde meydana gelecek her türlü azalış da zaten pompaya yansıyacaktır.
Sonuç olarak; geçici çözümler değil etkili ve kalıcı çözümler ortaya koymak istiyorsak, fiyatların herkesin beklentisine hitap edecek ölçüde düşmesini istiyorsak bunun yolunun kollektif bir düzenlemeden geçtiğini de kabul etmemiz gerekir. EPDK'nın promosyonlarla ilgili düzenlemesini bayilerin de beklentilerini karşılayacak ölçüde yeniden değerlendireceğini umuyoruz.