BASIN AÇIKLAMASI
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan vergi borcu olanların listesiyle ilgili olarak akaryakıt sektörüne yönelik son günlerde yapılan haberlere ilişkin bir açıklama yapılması gereği doğmuştur.
Öncelikle yıllar yılı devlet hazinesine en çok katkı sağlayan, bugünkü piyasa büyüklüğü 1,6 Trilyon TL seviyesinde olan ve ülkemizin tüm vergi gelirleri içindeki payı % 10’u bulan, gerek hizmet ve ürün kalitesi, gerekse sağlık-emniyet-çevre kuralları gereği dünyada en üst sıralarda yer alan bir sektörün mensupları olarak gurur duyduğumuzu belirtmek isteriz.
Akaryakıt sektörü kaçakçılık ve kayıt dışı mücadelede de örnek olarak gösterilmesi gereken bir sektördür. Geçmişte mevzuat ve denetim boşluğundan yararlanarak faaliyet göstermiş ve sektörün genelini temsil etmeyen düzeydeki firmaların yaptıkları üzerinden tüm sektörümüzün “vergi yüzsüzü” olarak adeta linç edilircesine haber yapılmasından büyük bir üzüntü duymaktayız. Bilinmesini isteriz ki, bugün bu firmalar bizzat sektörün kamuya kendi önerdiği ve kabul görüp uygulamaya konulmuş önlemler sayesinde artık faaliyette bulunamamaktadırlar. Kaçakçılık ve kayıt dışı mücadele başta olmak üzere doğru haberin peşinde koşan tüm basın mensuplarımıza sektörümüzle ilgili bilgi almak istedikleri her konuda gereken desteği geçmişte olduğu gibi bundan sonra da büyük bir memnuniyetle sağlayabileceğimizi önemle duyururuz.
Sektörümüzde otomasyon sistemi, ulusal marker, e-fatura/e-irsaliye, yeni nesil yazarkasa uygulaması gibi teknolojik sistemlerle alınmış çok önemli tedbirlerin yanı sıra mevzuat açısından da idari yaptırım ve cezalara ilişkin her türlü kaçakçılığa yönelik düzenlemeler hayata geçirilmiştir.
Aynı haberlerde, Bakanlıkça açıklanan vergi kaybının Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi’nin (UTTS) yılbaşında yürürlüğe girmesiyle önleneceği belirtilmekte olup, maalesef bu bilgi gerçek dışıdır. Çünkü, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi tüketici ayağında vergi mükellefi olsun olmasın her taşıt için, sektör ayağında ise her istasyonda kurulması zorunlu olan, asıl amacı farklı plakalara fiş kesilmesi suretiyle vuku bulan vergi kaçağının engellenmesine yönelik bir sistemdir. Ancak, açıklanan vergi borçları geçmişte dağıtıcı lisansı alınmasının çok kolay olduğu dönemlerde lisans alıp, ithalat nedeniyle doğan ÖTV gibi beyan edilmiş ancak ödenmemiş vergi borçlarıdır. Başka bir ifadeyle, UTTS istasyonlarda farklı plaka girilerek eksik vergi beyanını ortadan kaldırmayı amaçlarken açıklanan liste beyan edilmiş ancak ödenmemiş vergiyi ifade etmektedir. Özetle; Ulusal Taşıt Tanıma Sisteminin engellemeyi amaçladığı vergi kaybı ile Bakanlıkça açıklanan vergi yüzsüzlerinin sebep olduğu vergi kaybının birbirleriyle hiçbir ilgisi yoktur. Vergi borcundan kaynaklı söz konusu kayıplar UTTS ile giderilemez.
Vergi kaçakçılığı ile mücadelede sektörümüz tarafında çok yönlü önlemler alınırken eksik kalan tarafın her zaman akaryakıt gideri yüksek olan mükelleflerin denetlenmesi alanında olduğunu özellikle belirtmekteyiz. TABGİS olarak bu mücadelede anlamlı bir etkisi olacağını düşündüğümüz her çözümün de sonuna kadar destekçisiyiz. Ancak bu vesileyle, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi’nin fayda/maliyet açısından gözden geçirilmesi gereken bir uygulama olduğunu kamuoyuyla paylaşmak isteriz.
UTTS’nin sektörümüzde 7.000 civarındaki istasyonda 30 yıldır kurulu olan taşıt tanıma sistemleriyle entegrasyonu sağlanarak çok daha ekonomik olarak kurulması mümkünken mevcut sistemler çöpe atılarak bugüne kadar hiç denenmemiş bir sistemin yaklaşık 15 Milyar TL’ye akaryakıt bayilerine satışı amaçlanmaktadır. UTTS’ye karşı olmamakla birlikte, mevcut sistemler kullanılarak aynı sonuca ulaşmak varken bunları atıl duruma getirip yüksek maliyetli yeni bir yatırım için mecbur bırakılmaya karşıyız. Üstelik bu yatırım bedeli haberlerde nasıl hesaplandığı belli olmayan ve önüne geçileceği iddia edilen vergi kaybı tutarının dahi üzerindedir. Farklı plaka bilgisi girilerek oluştuğu ifade edilen vergi kaybının gerçekçi hesaplamalarla ortaya konulması ve milli servetin heba olmaması adına UTTS sisteminin sektörün ilgili tüm taraflarıyla herhangi bir eksik veya açığa mahal vermeyecek şekilde yeniden ele alınması gerektiğini ve bu konuda TABGİS adına gereken desteği sağlayacağımızı kamuoyunun bilgilerine arz ederiz.
Saygılarımızla,
TABGİS Yönetim Kurulu